ışıldamak

ışıldamak
сверка́ть, блесте́ть

yıldızlar ışıldar — звёзды сверка́ют


Büyük Türk-Rus Sözlük. 2014.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Смотреть что такое "ışıldamak" в других словарях:

  • ışıldamak — nsz Titrek, parlak bir ışık saçmak, parıldamak Kızın yolunu beklerken karardıklarını, gölgelendiklerini, sonra kız gelince sevinçle ışıldadıklarını görmüştü. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışılamak — nsz, hlk. Işıldamak, parlamak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • ışıldama — is. Işıldamak işi …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pırıldamak — nsz Işık saçmak, ışıldamak Tıpkı annemin yelpazeleri gibi türlü renklerle pırıldayan kuyruklarını durmadan açıp kapar. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şahlanmak — nsz 1) At, ön ayaklarını yerden keserek arka ayakları üstünde durmak, şaha kalkmak Altımdaki beygir acı acı kişneyerek şahlanır gibi oldu. O. C. Kaygılı 2) mec. Taşkınlık göstermek, coşmak, kükremek Gösterdiğimiz kahramanlıklar, harp… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yalabımak — nsz, hlk. 1) Parıldamak, parlamak, ışıldamak 2) Şimşek çakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • İLTİMA' — Parıldamak. Işıldamak. * Kapıp almak …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»